şimdi kimse yalan söylemesin. çok azımız istanbul'ın aşiyan semtinde boğaza nazır bir apartuman dairesinde dünyaya geldik. geri kalanımız hep göçmen hep İstanbul mültecisi. Öyle olunca da benim gibi istanbul'da neredeyse hiç akrabası olmayan bir güruh var. (ay hiç bir sosyologa yakışıyo mu böle genellemeler:P
Yani anasının yanında çocuk sahibi olmuş bir kadın ve annesinden gelen bir bilgi birikimini kullanan bir nesil yerini bu bilgiyi google'dan, bloglardan, facebooktan öğrenen bir nesle çevirdi. Ben şahsen anneme bayılan bir insan olaraktan google'a da anne yarısı diye sarılasım var. Gerçi uzun zamandır google'dan aradığım sıcaklığı ve samimiyeti bulamadığımı söylemeliyim.
O yüzdendir ki çok sevdiğim arkadaşımın sonsnroses (oğullar ve güller) grubuna katıldım. (hepimizin oğlu olduğu doğrudur) bunu yok efendim erkek anaları, aslan parçaları gibi cinsiyetçi bir grup gibi düşünmeyelim lüffen. bu şans eseri oğul doğurmuş canını yidiğim grup, bebeleri kocalara bırakarak kadıköyde içmeye giden, evlerde toplanıp kıyafet takası yapan ( bkz: armağan ekonomisi), bebeler sümüklenince 'onun başına soğan koy geceleri' diye tavsiye veren, ekolojik, naturelci, ilaca karşı, homeopatik devrimci bir anne grubu.
Klişelerin genellemelerin dibine vurduğum bu yazıda hayat hakketen paylaştıkça, yardımlaştıkça, delirdikçe zengin demek istiyorum.
Yalnız kadın yoktur az topluluk, blog, etkinlik vardır.
(hehe seviyorum sizi sonsnroses grubu:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder